Türkiye’de 104 emekli amirallerin gece yarısı Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili yayınladıkları bildiriye tepkiler de var destek açıklamaları da var.

Bildiri sonrası vatandaşlar arasında Montrö Boğazlar Sözleşmesi gündeme geldi. Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir? Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası önemli bir sözleşmedir.

Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, ayrıca Devletimize İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı ve yetkisi verir.

Anlaşma maddelerinden de anlaşılacağı üzere Montrö, Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki hakimiyetinin güvencesidir.

Yıllarca Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, Mavi Vatana hizmet eden 104 Amiralin Türkiye’nin boğazlar üzerindeki hakkını savunan ve bunu hatırlatan bir bildiri yayınlaması üstelik kendileri artık emekliyken bir darbe değil bir hakikati hatırlatmadır.

Emekli amirallerin ne gibi bir muhtıra yayınlama gücü olabilir ki? Emekli amiraller, fikirlerini dile getirmiştir. Bunu Fetöyle, Ketöyle ilişkilendirmeye çalışmak, eski, yeni Türkiye diye tanımlamak, en başta bu vatan uğruna şehit olmuş askerimiz, polisimiz ve sivil vatandaşlarımıza büyük haksızlık olur. Vatanını seven herkes endişelerini, fikirlerini dile getirebilir. Ülkesi ve milleti için gerçek anlamda çalışan bütün insanlarımız esasen hepimiz için saygın ve de değerli olmalıdır. Bu doktor da olur imam da, asker de sivil de temizlik personeli de... Tek ölçü vatan sevgisi olmalıdır.

104 Amiral, görevinin başındayken de Montrö’yü savunmuş, ABD’yi Karadeniz’e sokmamıştı. O nedenle de FETÖ kumpasına uğramışlardı. Bunlar Ergenekon ve 15 Temmuz darbesine direnmiş olan şerefli askerlerimizdir. Türkiye'de geçmişte darbeleri muvazzaf askerler yapmıştır. Emekli amirallerin darbe yapacağının söylenmesi hiç de gerçekçi değildir. Emekli hâkim nasıl hüküm veremiyorsa emekli amiral de öyle darbeyi bırak bir icraat yapamaz, yapacak gücü, komuta erki yoktur. Emekli hâkimler nasıl bir kanun hakkında yorum yapabiliyorsa emekli amirallerin de kendi ilgi sahasına giren bir konuda görüş bildirmesi, konuya dikkat çekmesi kadar doğal bir şey olamaz.

MHP Genel Başkanı sayın Bahçeli 2004 yılında görevi başındaki 313 generale gönderdiği 17 sayfalık mektupta, "Gelişmeler endişe verici. İktidarı uyarın" demişti. Ve 103 emekli amiral o dönemde emekli değildi, emirlerinin altında askerler vardı. Darbe yapmak istemiş olsaydılar o dönem yapmaz mıydılar?. Bu Emekli amiraller oluşacak tehlikelere dikkat çekmek istemişlerdir .

Ve bu amiraller Ergenekon ile 15 Temmuz Darbesine direnmiş olan askerlerimiz, bugün de aynı hassasiyetle kamuoyunu uyarmak istemşlerdir. Bu nedenle konuyu darbeyle ilişkilendirmek doğru değildir.

Genelkurmay 26. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Kanal İstanbul Açıklaması.

20/12/2019 “KANAL İSTANBUL OLURSA TRAKYA İKİYE BÖLÜNÜYOR” * Türkiye’ye olabilecek bir saldırıyı, ben devlet adamı olarak düşünmem lazım. Olabileceğine yönelik senaryoları hazırlamam lazım. Bir saldırı olursa ben Trakya’yı nereden savunacağım? Mümkün olduğu kadar en ileriden savunacağım. * Kanal İstanbul olursa Trakya ikiye bölünüyor. Bu Trakya’yı en ileride savunma yapacak birlikler üzerinde olumsuz etkiler yapar. Anadolu’dan gelecek veya Kanal’ın doğusundan gelecek lojistik akışlar, takviye kuvvetleri. Ankara’daki birliği gerekirse Trakya’ya getireceksiniz. Trakya’da nereden geçeceğiz? Bunlar düşman atışlara, tahriplere hassas mı? Düşman ilk önce oraları tahrip edecek sizin lojistik akışınızı engellemeye çalışacak. Biz Trakya’yı en ileriden savunacağız. Kanal İstanbul’la Trakya’yı bölüyorsunuz. Geriden gelecek hareketleri engelliyorsunuz. Bu doğru bir şey değil."

Demişti. Konuya bir asker gözüyle açıklama getirmişti. Yanlış mı? İşte emekli amirallerin uyarısı da bu anlamdadır.

6.04.2021

Ali Çiftel